| Tüm Fıkralar! | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:18 pm | |
| Temel satılık papağanları inceliyormuş. En pahalı papağanın önünde durmuş: - "Abi bunlar neyce konuşuyor?" - "İngilizce, Fransızca, Almanca" - "Kaç paradır?" - "Bir milyar" - "Lazca biliyo mu?" - "Bilmiyo" Temel papağanın burnunu okşamış; - "Bu burunla yazık!" | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:18 pm | |
| Trafik polisi Temel'i durdurur: - "Efendi, on dakika evvel kırmızı ışıkta geçtiniz.." - "Kim deyi?" - "Beş kilometre ötede başkomiserimiz var, telsizle bildirdi!" Temel sinirlenerek, "Ula amma boşboğaz başkomiserin varmış ha! Ağzında pakla ıslanmayı." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:18 pm | |
| Bir gün Temel bankadan para çekerken hırsızlar içeriye girer ve herkesi rehin alırlar. Daha sonra rehinenin fazla olduğunu görünce birkaç kişiyi öldürmeye karar verirler ve herkese adını sorarlar. Temel'in yanındaki bir kadına sorarlar: - "Adın ne?" - "Ayşe" - "Benim annemin adı da Ayşe" der bir soyguncu, kadını bırakırlar. Ve sıra Temel'e gelir... Temel'e "adın ne?" diye sorarlar. Temel korkarak cevap verir: - "Adım Temel, ama arkadaşlar bana Ayşe der." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:18 pm | |
| Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun da ona inat diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş. Dursun da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a: - "Ha Tursun bak bu böyle olmayacak.. En iyisi beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun.." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:19 pm | |
| Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş: - "Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?" Temel heyecanla cevap verir: - "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım." Komutan tekrar sormuş. - "Peki, karşıdan geliyorsa?" - "Karşıya ateş açarım, komutanım." - "Arkadan geliyorsa?" deyince komutan, Temel dayanamamış: - "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?" | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:19 pm | |
| Temel'e bak bakalım arabanın sinyalleri calışıyor mu? demişler... - Çalışayi - Çalışmayi - Çalışayi - Çalişmayi | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:20 pm | |
| Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş. Fransız profesör başlamış anlatmaya: - "Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim. Ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu", demiş. Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre. Jüri başkanı: - "Sizin çalışmanız nedir?", diye sormuş. Laz profesör anlatmış: - "Ben" demiş, "karpuz genleri ile hamam böceği genlerini birleştirdim!" Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre: - "Bu çalışma ne işe yarar?", diye sormuş. Laz profesör: - "Acayip işe yarıyor, karpuzu kesiyorsunuz, çekirdekleri kaçışıyo!" | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:20 pm | |
| İki boyacı olan Temel (kısa boylu) ile İdris (uzun boylu), bir bayrak direği boyama işini almışlar. Bu iş için ne kadar boya alacaklarını hesaplamak için direği ölçmeye çalışmışlar. Çapını ölçmek kolay olmuş ama ya yüksekliği? Onu ölçmek için Temel İdris'in omuzlarına çıkmış ama direğin tam tepesine ulaşamamış. Idris; "Ben senden uzun boyluyum. Bir de ben deneyim" deyip Temel'in omuzlarına çıkmış ama gene aynı sonuç... Oturup ne yapacaklarını düşünürken yanlarına iri-yarı bir adam yaklaşıp ne yaptıklarını sormuş. Temel'le Idris sorunu anlattıktan sonra, adam direği yerden güç bela söküp yere yatırmış. Boyunu ölçüp tekrar yerine diktikten sonra yoluna devam etmiş. Gittikten sonra Idris'le Temel bakışıp gülüşmüşler: "Aptal herife bak! Biz ona yüksekliğini sorduk o bize uzunluğunu verdi." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:20 pm | |
| Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.." "Temel", der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:20 pm | |
| Kasabada matematik dersinden herkes geçiyor, ama Temel bir türlü geçemiyor. Temel'in babası okula giderek Temel'in matematiğinin aslında iyi olduğunu, Temel'in notlarının öğretmenlerin Temel'e olan gıcığından kaynaklandığını söyler. Bunun üzerine Müdür'le Temel şöyle bir anlaşma yaparlar: Bir stadta bütün halk toplanacaktır; sahanın ortasına masa kurulup Temel halkın huzurunda sözlü olacaktır.. Ve tarih belirlenir; o gün gelir, bütün halk stadta toplanır; saha ortasında sözlü başlar: Öğretmen Temel'e sorar: - "Söyle bakalım 7 kere 7?" Temel hiç düşünmeden cevap verir: - "49" Statdan bir gürültü kopar: - "Bir şans daha verin, bir şans daha verin." | |
|
| |
-αяυяNoff®- Kurucu Admin
Mesaj Sayısı : 425 Reputation : 19 Üyelik Tarihi : 19/08/10 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Paz Eyl. 05, 2010 3:20 pm | |
| Temel doping almış; belli olmasın diye sonuncu olmuş. | |
|
| |
KİNG Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 11 Reputation : 1 Üyelik Tarihi : 20/08/10 Yaş : 25 Nerden : Lüleburgaz
| |
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:23 pm | |
| | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:23 pm | |
| Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. Ikisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım, lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor. "Bana bak kardeş" diyor, "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi..." deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor: - Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor.. | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:24 pm | |
| Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi." | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:24 pm | |
| Uçak fabrikasında yeni bir tasarım. Herşey mükemmel. İlk test uçuşu fakat uçağın kanatları gövdeyle bağlantı yerinden kopuyor. Tüm ekip enkazın başında. Birisi "kanatla gövdenin birleştiği yerlere delik delin" diyor. Yeniden hesaplamalar, iki yıllık çalışma, test uçuşu. Ne yazık ki akıbet aynı. Kanatlar yok. Fabrikaya taşınan enkazın başındaki acayip adamdan aynı öneri. "Delik delin kardeşim." Üçüncü denemenin de akıbeti aynı olunca proje sorumluları acayip adamın dediklerini uygularlar. Sonuç tam bir BAŞARI. İnanılmaz bir sağlamlık. Acayip adamı fabrika içinde bulurlar ve proje müdürünün önüne getirirler. "Biz bu kadar Profesör ve Mühendis, bilim adamı çözemedik, sen çözdün bu sorunu; kimsin sen?" Adamcağız sıkılarak: "Tuvalet temizleyicisiyim, kahrolası tuvalet kağıtları hiç bir zaman delikli yerlerinden kopmazlar da!". | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:24 pm | |
| Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında dolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100 dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John, Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der. Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" der ve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John: "Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip beyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!" | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:24 pm | |
| Adam kumsalda yürürken ayağı birşeye takılmış, bir de bakmış bir lamba.. "Hahahaa" demiş; "bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan olmasın?" Lambayı biraz ovalamış vee... birden etrafı dumanlar kaplamış, derken kocaman bir cin ortaya cıkmış : - Benden üç şey dileyebilirsin, dile bakalım! Adam "Harika!" demiş.. "ilk olarak 1 milyar dolarım olsun istiyorum" Cin parmaklarını şıklatmış ve kumsal baştan aşağı silme banknotlarla dolmuş... Adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini söylemiş : - Hawaii'de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum Cin yine parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii'de muhteşem bir evin önünde bulmuş. Cin sormuş: - Evet, son dilegin nedir? Adam düşünmüş düşünmüş ve: - Kadınlar icin dayanılmaz, karşı konulmaz olmak istiyorum. Cin yine parmaklarini şıklatmış veeeee... Adam bir kutu çikolataya dönüşmüş.. | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:25 pm | |
| Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya başlar: - Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler..." Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar: - Kahretsin Vildan, hep senin hatan! - Nasıl yani bey ?! - O kahrolası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik.. | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:25 pm | |
| İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir: - Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım. Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırırlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar: - İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım... | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:25 pm | |
| Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş bir yandan sakal traşı olurken, bir yandan da elleri manikürlenmektedir. Manikürü yapan sarışın fıstık adamın ilgisini çekmekte gecikmez: - Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin? Kız gülümser: - Özür dilerim ama ben evliyim. - "Boşversene" der adam, "Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle.." - İsterseniz siz söyleyin, şu anda sizi tıraş ediyor... | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:25 pm | |
| Geçen sene 100 metre derinliğe kadar kazdıktan sonra, Rus bilim adamlari 1000 yıllık bakır tel artıkları buldular ve bundan, atalarının bin yıl önce bir telefon ağına sahip oldukları sonucuna vardılar. Onlardan aşağı kalmamak için, takip eden haftalarda Amerikalı bilim adamları 200 metre derinliğe kadar kazdılar ve gazeteler şu manşetle çıktı: "Amerikan bilim adamları 2000 yıllık optik kablo artıkları buldular ve atalarının, Ruslarinkinden bin yıl önce yüksek teknoloji ürünü dijital telefonları olduğu sonucuna vardılar". Bir hafta sonra Türk ajansları şu sürmanşeti verdi: "500 metreye kadar yapılan çalışmalarda Türk bilim adamları kesinlikle hiç bir şey bulamadılar. Bunun üzerine atalarının 5000 yıl önce cep telefonu kullandikları sonucuna vardılar". | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:26 pm | |
| Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. "Evrim ne güzellikler yaratıyor!" diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam "TANRIM!!!" diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: - "Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?" demiş. Adam utanç içinde: - "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demiş. Ses: - "Peki." diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamis. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamiş: - "Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere." | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:26 pm | |
| Mahallenin iki afacan kardeşi tüm mahalleliyi bıktırmış. Sürekli ana babalarına şikayet geliyor mahalleliden. Kırılan camların, kuyruğuna teneke bağlanan kedilerin, lastiği indirilen arabaların sorumlusu hep afacan kardeşler. Ana babası usanıp bu durumu kilisenin papazına anlatırlar ve yardım isterler. Papaz "gönderin çocukları konuşayım" der. Çocukları gönderirler. Papaz önce büyük oğlanı çağırır: - "Söyle bakalım evladım, Tanrı nerede?" Cocuk susar. Papaz tekrar sorar: - "Evladım söylesene Tanrımız nerede?" Çocuk susmaya devam eder. Papaz ısrarla sormaya devam eder, cocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz, "konuşsana be cocuk nerede Tanrı?" der.. Çocuk aniden fırlar, kiliseden koşarak kaçıyorken seslenir kardeşine "kaçalım çabuk!". Eve giderler, odalarına çıkıp kapıyı iyice kapatırlar, küçük oğlan sorar büyüğüne "neden kaçıyoruz?" Büyük yanıtlar: - "İşte şimdi hapı yuttuk, Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!" | |
|
| |
Zezkoreks Üst Moderatör
Mesaj Sayısı : 88 Reputation : 4 Üyelik Tarihi : 30/08/10 Yaş : 26 Nerden : Istanbul
| Konu: Geri: Tüm Fıkralar! Çarş. Eyl. 08, 2010 5:26 pm | |
| Wilson adinda birinin bir çivi fabrikası vardır ve reklama ihtiyacı vardır. Pazarlamacı arkadaşı ile konuşurken arkadaşı "Wilson Çivileri" diye bir reklam ayarlayabileceğini ifade eder. "Bana bir hafta ver." der arkadaşı, "sana bir kasetle döneceğim." Bir hafta sonra pazarlama uzmanı Wilson'u görmeye gelir. Kaseti videoya koyar ve çalıştırır. Romalı bir asker İsa'yı çarmıha çivilemekle meşgul; yüzünü kameraya çevirir ve "Wilson çivileri kullanın, onlar her şeyi taşır" der. Wilson çılgına döner ve bağırır, "senin problemin ne? Bunu asla TV'de göstermezler, sana ikinci bir şans veriyorum, ama kesinlikle Romalı'ların İsa'yı çarmıha germesi gibi şeyler istemiyorum." İkinci hafta pazarlamacı elinde başka bir kasetle gelir. Yine kaseti videoya koyar ve çalıştırır. Bu sefer kamera Roma'nın dışından merkeze doğru yakınlaşır ve çarmıha asilmis İsa'nın önünde durur. Romalı bir asker yukarı bakar ve "Wilson çivileri, her şeyi taşır" der. Wilson kendini tutar bu sefer, "sen beni anlamıyorsun, çarmıhta bir İsa istemiyorum. Sana son bir şans veriyorum, bir hafta içinde yayınlanabilecek bir reklamla gelmeni istiyorum." Bir hafta daha geçer. Wilson sabırsızlıkla beklemektedir. Pazarlama uzmanı yeni kasetiyle gelir. Saçları uzamış bir adam nefes nefese koşmaktadır. Bir düzine Romalı asker de peşinden kovalamaktadır. Tepenin başına gelirler ve askerlerden biri kameralardan birine döner: "Keşke Wilson çivileri kullansaydık." | |
|
| |
| Tüm Fıkralar! | |
|